Olvido Ayşe Akan
Kalın Bir
_edited.png)
_edited.png)
Karım açmış yine Instagram’da kadınlara kendilerini nasıl parmaklayacaklarını anlatıyor. Doktor Kenan geçen bir sohbette eşinin günde dört saat ailesiyle yani annesi, kız kardeşleri ve yengeleriyle telekonferans yaptıklarından şikayet etti. Sohbet konularının camları nasıl sildikleri, çaydanlıkları süngerin hangi tarafıyla ovdukları, keki hangi yöne çırptıklarıyla ilgili olduğunu esefle anlattı. Ona döndüm sağ elimi hafifçe havaya kaldırdım, iki parmağımı birleştirdim yani kalın bir yaptım yüzüme doğru altmış derecelik açıyla yaklaştırdım. O buna anlam veremedi. “Buyur Adil hocam?” dedi. “Yoo bir şey yok, devam et hocam.” dedim.
“Vajina dimdik kalın duvarları olan, sınırlı bir hol değildir. Eğimleri, dereleri, lav gözeleri, tepeleri, yokuşları, ovaları olan sıcacık ve yumuşak bir ülkedir. Bir tehlike sezdiğinde taş gibi sert olur ancak dostça yanaşıldığında hep kavrayan, saran sarmalayan ve ısıtan bir yuva gibi davranır. Vajinanıza dokunun onu tanıdığınızda yağmaya hazır bir buluta dokunduğunuzu hissedeceksiniz..”
Karım çıldırmışçasına vajina hakkında betimlemeler, teşbihler, mübalağalar yapıyor, bunu binlerce kadınla paylaşıyordu. Kim bilir karım sayesinde kaç kadın kendi ülkesine teklifsizce girdi. Kim bilir karım kaç kadının ülkesine kalın biriyle giriş yapıp dağ tepe yol yokuş gezdi. Tanrım bunları düşünmekten kendimi alamıyordum. Üstelik o ülkeye benim girişim bu derece yasaklanmışken..
Karım kadınlara şifa dağıtır, onları parmaklar ve onlara kendilerini parmaklamayı öğretir. Böylece adet sancısı, doğum sancısı, ilişki sancısından onları kurtarırdı. Peki benim sancılarım karıcığım?
Onu tanıdığımda üniversiteli genç bir kızdı. O yıllarda vajinasının yerini dahi bilmediğinden eminim. Şimdi vulva profesörü oldu. Kaşlarını ve bıyıklarını almaması hoşuma gitmişti. Gerçek bir bakire izlenimi veriyordu. Fransa’da bunu bulmak zordur. Ona yaklaştım. O da benimle yakınlaştı. Gözleri yeşildi. Dudakları pembeydi. Kurumuş ve çatlamış dudaklarını ıslatma isteği doğmuştu bende ve kurumuş başka yerlerini…
Hayır cümleyi böyle korkakça bitiremem günde beş yüz defa kuku kelimesini duyan biri olarak biraz daha cüretkar olmalıyım.
Karım üçüncü çocuğumuza hamileyken yardımcımız, annesi, annem, kız kardeşleri, arkadaşları ve ben bir şekilde hepimiz aynı anda telefona yaklaşık yarım saat hiç bakamamışız. Çocuklar da okulda. Doğumun gerçekleşmesini beklediğimiz günden yaklaşık bir ay önceye tekabül ediyor bu an. Bir anda suyu gelmiş, sancılar bastırmış, açılma olmuş derken karım o an kendini tarlada doğuran bir kadın olarak düşünmüş. Doğuracağı yoksa bile bu kurduğu rabıta yüzünden oracığa doğurmuş üçüncü çocuğumuzu. O günden sonra kadın cinlendi mi ne yaptıysa kendisini şifacı ilan etti. Öyle boş bir merak olarak yapmadı bunu. Önce doğum yardımcılığı eğitimi aldı, hız kesmeden üniversite sınavına girip ebelik okudu. Şimdi de uzman bir vulvacı olarak kadınlara kendi vajinalarını sevdirmeye çalışıyor. Onları sabah akşam kendilerini okşamaya ve içlerine dokunmaya motive ediyor. Hatta seanslarla, terapilerle kendini parmaklayamayan kadınları da karım parmaklıyor. Ahh!
Doktor Kenan Hoca diyordum. Karısının bomboş bir dimağla kek kısır tarifleri konuşmasından yakınan adam… Ben; Çin Tıbbı, Brezilya Tıbbı, evrensel enerji, biyoenerji, sinerji, otlar çöpler her şeyi bilen ve iyi parmaklayan karısından şikayetçi olan adam. Kadınlardan şikayetçi olmamızın her zaman haklı bir sebebi var. Düşünüyorum karım bu kadar araştırmacı, irdeleyen, paylaşan, düşünen ve parmaklayan bir kadın değil de börek tarifi üzerine konuşan biri olsaydı nasıl olurdu acaba? Yine yatakta beni yanına yaklaştırmazdı ama en azından börek çörek yemiş olurdum. Karımın durumunun bana hiç faydası olmadı diyemem. Rahim masajı nasıl yapılır öğrendim sayılır. Kendi rahmimin olmaması ve karımın rahminin de bana beş altı yıl kadar uzakta olması bu bilgiyi gereksiz kılmaz. Belki şifalanma ve terapötik etkiyle bedenini yumuşatma amacı taşıyan masajlar yapabileceğim bir rahim bulabilirim bir gün..
Karım geçenki Instagram canlı yayınında vajinayı bir gülistandaki en dikkat çekici güle benzetti. "Nasıl ki," diyor "Gül bahçesine girdiğimizde bir gül dikkatimizi çeker, kadifemsiliğini hissetmek için ona dokunuruz, vajinamıza da öyle dokunmalıyız bazen. Hiçbir haz beklentisi olmadan ki haz almayı isteyerek dokunmak da mükemmel bir şeydir ama bazen de bunu göz ardı ederek sadece bir gülün etli yapraklarına dokunur gibi dokunmalıyız ona. Bize ne dediğini duymalıyız, hissetmeliyiz. İşten eve geldiğimizde sıkı kıyafetlerden kurtulduktan sonra nasıl diye bir kontrol etmeliyiz, duşta nasıl, seksten sonra nasıl… Bakmadan sadece elleyerek o gülün katmerli yapraklarını duymalıyız." diyor.
Artık dayanamadım. Instagram’ı açıp onun canlı yayınını izlemeye başladım ve ona kendi hesabımdan tüm takipçilerin görebileceği bir şekilde "O güllerin dilinden sizin kalın birlerinizden daha iyi anlayacak olan bülbüller biliyorum." yazdım. Önce şaşırdı. Sonra toparladı ve gülmeye başladı. "Gül ve bülbül metaforu her daim canlılığını koruyor görüyorsunuz. Erkekler tıpkı benim eşimin şu anda yaptığı gibi bizi hep oyun dışı bırakmaya meyillidir. Kendi bülbüllerini her zaman bizden üstün görürler. Ne yazık ki o bülbüller kısa sürede ötmeyi bırakıyor. Güller anlaşılmak için hiçbir zaman bir bülbülün ötmesini beklemek zorunda değil."
Bu kadına hep yeniliyorum. Şimdi herkes bülbülüm ötmeyi kesti sanacak. Bana bunu ne hakla yapar üç çocuğunun hatırına bunun böyle olmadığını ima eden birkaç cümle kurabilirdi. Bir teşbih de benim için yapabilirdi ama yapmadı. Bilerek orayı belirsiz bıraktı. Bana bu kadar merhametsiz davranmasını affedemiyordum. Canlı yayından sonra yanına gittim. Ona yakın bir yere oturdum. Elini uzattı önce yanağıma dokundu. Sonra saçlarımı sevmeye başladı. Hiçbir haz almaya çalışmıyordu. Bunlar sevişme öncesi dokunuşları değildi. "Ben senin vajinan değilim bana böyle arzusuz sadece anlamaya çalışarak dokunmayı bırak." diye bağırdım. Kafama koymuştum. Bu evliliği sonlandıracaktım. Tekrar "Ben senin vajinan değilim, öylesine, arzusuz, şefkatle dokunamazsın bana.." dedim. Karım sakindi elini benden çekti. "Ben de senin vajinan değilim." dedi.
.png)
_edited.png)